Deniz 200 metre çekildi: Uzmanı nedenini anlattı!

İzmir’in Seferihisar ilçesi Sığacık Mahallesi ve Muğla Akyaka’da denizde 200 metreye varan çekilme meydana geldi.

Seferihisar’da çekilme nedeniyle tekneler karaya otururken çekilmenin, 28 Ocak’tan bu yana Ege Denizi’nde bulunan Santorini adası ve çevresinde devam eden deprem fırtınasıyla ilgili olup olmadığı merak konusu oldu.

Konuya ilişkin konuşan Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, çekilmenin depremle değil, poyrazla ilgili olduğunu, korkulacak bir durum bulunmadığını söyledi.

“ZAMAN ZAMAN BUNU YAŞARIZ”

Prof. Dr. Yaşar, “Deniz çekilmesinin depremle ve Santorini ile hiçbir ilgisi yok. Zamana zaman bunu yaşarız. 2021’de de yaşadık deniz çekilmesini, ki o yıl daha çok çekildi, hatta Konak’ta vapur seferleri iptal edildi. Su seviyesi o kadar düştü ki vapurlar kıyıya yanaşamadı” dedi.

“KUZEYDEN İTİBAREN BÜTÜN SUYU AKDENİZ’E DOĞRU İTİYOR”

Devamlı esen şiddetli poyrazın çekilmede etkili olduğunu ve güneye doğru ilerlediğini kaydeden Yaşar, şu ifadeleri kullandı:

“Bütün yaşananların özeti, poyraz fırtınası. Salı günü başladı, sürekli olarak durmaksızın esiyor. 60-70 km/sa’ya varan bir hızla esiyor. Kuzeyden itibaren bütün suyu Akdeniz’e doğru itiyor. İlk olarak Marmara Silivri’de başladı. Ardından Dikili’de sığ bir alan var, orada çok görürsünüz, bir anda su 100 metre gider. Sonra Seferihisar Sığacık’ta görülür. Orada yaklaşık 150-200 metre kadar su çekildi. En son aşamada da Akyaka, Bodrum gibi güney sahillerimizde su çekilir. Bir günde bu silsile tamamlanır.”

“KURAKLIK AÇISINDAN DA BİZİ ETKİLEYECEK”

Prof. Dr. Doğan Yaşar, deniz çekilmesinde, “kuraklık” uyarısı da yaparak, şöyle konuştu:

“Burada bütün olay poyraz fırtınası. Çok soğutur ve deniz çekilmesine neden olur. Bizim asıl sorunumuz da soğumadır. Çünkü soğuma demek, kuraklık demek. Çünkü soğumada yağmur yapmaz. Bu poyraz aynı zamanda kuraklık açısından da bizi etkileyecek. Ama yaşanan olay, ne deprem ile ne de Santorini ile ilgili. Zaman zaman olur. Özellikle Şubat ve Mart aylarında olur. Poyraz uzun süre ve sert estiğinde bilin ki deniz çekilecek demektir. Korkulacak bir şey yok. Deniz çekilmesi çok sıradan bir olay ama çok korkuyoruz. Çünkü biz doğadan korkuyoruz. Ama korkulacak bir şey yok. Doğa kalleş değildir, arkadan vurmaz. En azından çarşambaya kadar sert bir şekilde devam edecek. Ama çarşamba gününden sonra yavaş yavaş azalacaktır. Poyraz bittikten bir gün sonra her şey yerli yerine gelir.”

Related Posts

Otomobil elektrik direğine çarptı: 2 ölü,1 yaralı

Denizli’nin Acıpayam ilçesinde elektrik direğine çarpan otomobilin sürücüsü Ali Şahin (22) ile yanındaki Umut Cırban (19) öldü, Ali Özsan ise yaralandı.

Düşen kuzenini kurtarmaya çalışırken birlikte boğulmuşlar

Şanlıurfa’da sulama kanalında boğulan 2 kuzenden İbrahim Halil Kılıç’ın (13) dengesini kaybederek suya düştüğü, bu sırada Rüveyda Demir’in (12) kuzenini kurtarmaya çalıştığı ve birlikte akıntıya kapıldıkları ortaya çıktı.

Saldırıların ardından eğitime ara verildi

Hindistan’ın saldırısının ardından Pakistan’da eğitime ara verildi

HSK üyeliği için adaylar belli oldu: 3 katı aday belirlendi

TBMM Genel Kurulu’nun gelecek haftalarda seçeceği 5 HSK üyesi için adaylar belirlendi. Karma Komisyon seçilecek 5 üyenin üç katı adayı belirledi.

Sırrı Süreyya Önder, TBMM Genel Kurulu’nda anılacak

Kalp rahatsızlığı nedeniyle tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder için TBMM Genel Kurulu’nda yarın anma töreni düzenlenecek.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Manşetlerle çarpışa çarpışa geldik

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 10. Medya Ödülleri töreninde yaptığı açıklamada ‘Manşetlerle çarpışa çarpışa geldik. Bunu söylerken hamaset olsun diye değil, gerçeğin ta kendisi olduğu için ifade ediyoruz. Bundan 25-30 yıl öncesinin manşetlerine şöyle bir göz attığınızda, Türkiye’nin nerden nereye geldiğini sizler de gayet net göreceksiniz. Bilhassa, 28 Şubat dönemindeki korkunç medya atmosferini hiçbirimiz hatırlamak istemiyoruz. Manşetler vasıtasıyla doğrudan hükümete ayar verildiği, lise ve ortaokuldaki çocukların öcü gibi gösterildiği, İmam-hatip okullarının önünde sözde gazetecilerin nöbet tuttuğu, vesaiyetçiler adına siyasetçilerin her gün pervasızca örselendiği, köşe yazarlarının jurnalcilik yapmayı gururla anlattığı o karanlık, o utanç verici günleri artık geride bırakmaktan memnuniyet duyuyoruz.’ dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir