Gazeteci Fatih Altaylı Tutuklandı: Tepkiler Artıyor
Dün akşam saatlerinde gözaltına alınan gazeteci Fatih Altaylı, sosyal medya hesabından yaptığı canlı yayındaki konuşması “Cumhurbaşkanı’nı tehdit” sözleri içerdiği iddiasıyla tutuklandı.
Altaylı’nın tutuklanmasının ardından birçok isimden tepkiler geldi.
Ahmet Şık
Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde karara tepki gösteren Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, şu ifadeleri kullandı:
“Bu hukuk değil had bildirme operasyonu. Fatih Altaylı üzerinden onun kamusal alanında bulunan insanlara hadleri bildiriliyor. Faşizme karşı bir araya gelmeyenler, faşizmin hapishanelerinde bir araya gelir. Konfor alanlarımızdan çıkmalıyız.”
Mansur Yavaş
Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şu ifadelere ver verdi:
“İfade suçu iddiasıyla tutuklama, ancak kaçma şüphesi, delilleri yok etme ihtimali veya yeni suç işleme tehlikesi varsa uygulanabilir. Oysa ortada ne suç unsuru ne de tutuklamayı gerektirecek bir durum vardır.
Tutuklama, bir ceza değil, istisnai bir tedbirdir. Anayasamızın 26. maddesi ve AİHM içtihatları açıkça ifade özgürlüğünü koruma altına alır.
Hukuk; düşünceye, kişiye ya da iktidara göre değil, evrensel normlara göre işlemelidir.
Bu yanlıştan derhal dönülmeli, Fatih Altaylı serbest bırakılmalıdır.”
Özgür Çelik
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik de Çağlayan önünden bir fotoğraf paylaşarak şu notu düştü:
“Gazeteci Fatih Altaylı’yı tutuklayarak hepimize gözdağı vermek istediklerini biliyoruz.
Halka, korku dışında vaadi kalmayan bir iktidar ömrünü doldurmuştur. Bu kör karanlık geride kaldığında, zindanlarda geçirilen her gün, dürüst insanların onur madalyası olacak.
Yaşasın özgür basın. Yaşasın özgür Türkiye Cumhuriyeti.”
CHP Sözcüsü Deniz Yücel:
“Fatih Altaylı’nın Youtube kanalındaki videosunun montajlanarak, suç işlemiş gibi gösterilmesini, hukuk içinde açıklamak mümkün değildir.
Yapılan şudur: Hedef belirle, Kılıf bul, Suç uydur, Tutukla….
Muhalif olan herkesin susturulmaya çalışıldığı darbe dönemlerine rahmet okutacak bu sürecin sebebi olanlar demokrasinin yüz karasıdır.
Sırf iktidarı rahatsız ettiği için, yasalarımızda suç olarak tanımlanmayan eylemler ve söylemler nedeniyle gazetecileri, hukukçuları, siyasileri, muhalif düşünceyi temsil eden ve savunan kişileri tutuklamak, bu kişilere hukuk düzeninde yeri olmayan yaptırımlar uygulamak hukuk devletinin yok edilmesi anlamına gelir.
Ceza hukukun temel ilkelerinden biri “Kıyas yasağı” dır. Yasada suç olarak tanımlanmayan bir eylem, kıyas yoluyla yasada suç olarak tanımlanan bir eyleme benzetilerek suç sayılamaz, suç oluşturulamaz, yaptırıma tabi tutulamaz.
Hukuk devletinin bu şekilde bilinçli ve kasıtlı bir şekilde yok edilmesi, bu eylemlerin muhataplarının da yarın öbür gün “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçunu işledikleri iddiasıyla muhatap olmalarına neden olabilir.
Hukukta yeri olmayan bu tarz keyfi uygulamalara derhal son verilmelidir.”